İnfertilite, ya da halk arasında daha sık bilinen ve kullanılan terimle kısırlık, belli bir süre boyunca düzenli olarak ve korunmadan cinsel ilişkiye girilmesine rağmen gebeliğin gerçekleşmemesi şeklinde tanımlanır. İnfertilite çocuk sahibi olmayı engellerken, cinsel yaşamı olumsuz etkilemez(tabii belirtmekte fayda var ki bu problemin ortaya çıkartabileceği psikolojik baskının olası etkileri cinsel yaşama da zarar verebilir.)
Erkek, kadın ya da hem erkek hem kadın kaynaklı olabilecek infertilite probleminde; eskiden problemin çoğunlukla kadınlarda olduğu düşünülse de, son yıllarda yapılan araştırmalar, bu problemin vakaların kabaca yarısında kadın, yarısında ise erkek kaynaklı olduğunu ortaya koymuştur.
Bu yazıda, erkeklerde kısırlık belirtileri, nedenleri ve tedavisi üzerine yoğunlaşacağız.
Not: Genel bilgilendirme amaçlı yazılmış olan bu yazıdaki bilgiler çeşitli kaynaklardan yapılan araştırmalardan derlenmiş olup, bir uzman/doktor görüşü olarak alınmamalıdır. Kısırlık ve diğer sağlık problemlerinde en güvenilir bilgiler için hekiminize danışmanız tavsiye edilmektedir.
Yazının başında yaptığımız infertilite tanımına ek olarak, erkeklerde bu problemin ekstra herhangi bir belirtisi bulunmamaktadır.(Bununla beraber, erkeklerde kısırlığa sebebiyet veren başka bir sağlık sorununa ait belirtiler izlenebilir.)
Düzenli olarak korunmasız cinsel ilişkiye girilmesine rağmen gebeliğin gerçekleşmemesi durumunun kısırlık belirtisi olarak görülmesi için gereken süre, Dünya Sağlık Örgütü’nün(WHO – World Health Organization) tanımlamasına göre bir yıl olarak kabul edilir- bazı kaynaklar değişen yaşam koşulları, çalışma şartları gibi etkenleri de göz önüne alarak bu süreyi iki yıl olarak da almaktadır.
Erkeklerde infertiliteye neden olabilecek etkenler arasında doğum sırasında meydana gelen anormallikler, kimyasal faktörler, hormonal sebepler, hastalıklar, cerrahi operasyonlar ve genetik nedenler gibi pek çok faktör sayılabilir. Sebebi saptanamayan infertilite vakalarından bahseden yazımızı ise bu bağlantı üzerinden okuyabilirsiniz.
Medikal ve çevresel birtakım kısırlık nedenlerinden bahsedecek olursak;
Medikal Sebepler
Çevresel Sebepler
Erkeklerde sperm sayısı ve kalitesini etkileyebilecek etkenler arasından öne çıkanlar, şu şekilde sayılabilir:
Sigara: Sperm sayısını ve hareketliliğini azaltır.
Alkol: Fazla alkol tüketimi sperm sayısını azaltır.
Aşırı kilo: Testis ısısının yükselmesine, sperm sayısının azalmasına sebep olur.
İlaç Kullanımı: Günlük hayatta kullanılan ilaçların genelde kısırlık gibi bir etkisi olmasa da, böbrek naklinden sonra kullanılan ilaçlar, kemoterapi ilaçları, romatizma ve epilepsi tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar kısırlığa yol açabilir.
Kısırlık tedavisinde izlenecek yöntem; menide sperm bulunup bulunmadığına, ve kişideki infertilite probleminin ortaya çıkış nedenine göre değişiklik gösterebilir. Örneğin hormonal bozukluk kaynaklı kısırlıkta ilaç tedavisi etkili olabilir. Sperm sayısı 10 milyonun üzerinde ise ve önemli bir sperm defekti yoksa da, aşılama yöntemi tercih edilebilir. Aşılama yönteminde erkekten alınan spermler yıkanır, ölü hücre ve toksik atıklardan arındırılır. Bu sayede kalitesi artırılan sperm, kadın rahim ağzından bir kateter aracılığıyla verilir. Bunların dışında öne çıkan tedavi yöntemleri:
In-Vitro Fertilizasyon: Daha çok “Tüp Bebek” terimi ile de bilinen bir yardımcı üreme tekniğidir. Bu yöntemde kadından alınan yumurta, erkekten alınan ve temizlenen sperm ile bir tüp içinde birleştirilir.
Intrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu: Bu yardımcı üreme yönteminde, erkeğin spermleri mikroskop altında incelenir ve üremeye en uygun spermler aradan seçilir. Daha sonraki aşamada, bu seçilen spermler, yine mikroskop altında kadından alınmış olan yumurtaya teker teker yerleştirilir.
Mikro TESE: Menisinde hiç sperm bulunmayan(ya da tamamen hareketsiz sperm bulunan) kişilere uygulanan Mikro TESE, testislerden alınan dokudan sperm elde edilmesi şeklinde tanımlanabilecek bir cerrahi operasyondur.
Bunların yanı sıra, günümüzde kök hücre tedavisi ile kısırlığın tedavi edilmesi üzerine de deneysel çalışmalar yapılmaktadır.
Kolajen nedir, kolaj eksikliğinin belirtileri nelerdir? Kolajen ile ilgili merak ettiğiniz her şeyi makalemizdeki yazıdan öğrenebilirsiniz.
Kemik erimesi, risk faktörleri, alınabilecek önlemler gibi konularda bilmeniz gerekenler...
D vitamini, kalsiyum ve fosforun sindirim yollarında kullanımı ve emilimi ile hayatın her döneminde gerekli olan bir vitamindir.